PLANET TERROR

2.8.07
önce youtube linkimize dokunduralim, bölece yazımızı okurken Useless Talent'la şenlenelim. Bir de okumadıysak ve okumak istersek, Grindhouse Tarantino ayağı Death Proof için "Tarantino Efsanesi" yazımıza dönelim,orada Tarantino'yla Rodriguez'in tanışma hikayesi var,hiç fena değiL..



Grindhouse’un Robert Rodriguez ayağı olan Planet Terror, istismar sinemasının zombi temsilcisi olarak, 1 aylık bir taksit payı ile huzurlarımıza geldi. Artık iyiden iyiye kardeş sayılabilecek Tarantino & Rodriguez ikilisini, bu vesileyle kaçınılmaz olarak karşılaştırmadan önce ; 96 yapımı From Dusk Till Dawn ve 98 yapımı The Faculty’den beri zombi gönüllüsü olduğunu ortaya koyan Robert Rodriguez’in, senaryosunun ilk temellerini (doktor çiftten bahsediyoruz) daha Spy Kids döneminde attığı bu filmi ile muradına&tamamına erdiğini belirtmekte fayda var. Film, zombi kültürüne saygı duruşunun yanı sıra, yönetmenin çocukluk hayali korku sinemasıyla besleniyor : öyle ki Rodriguez, 80’ler başı John Carpenter filmlerini « ilham kaynağı » olarak nitelemekle kalmıyor, kendisini yönetmenliğe iten özendirici yeteneği için, Carpenter ismini jenerikteki teşekkürlere eklemeyi borç biliyor.

Lafı hiç dolandırmadan, modifiyelerin yönetmeni Tarantino ile yeni teknolojilerin yönetmeni Rodriguez düellosunda (onlar düet olduğunu iddia ededursun), kazananın açık ara Death Proof olduğunu ilan ediyorum ! Planet Terror’daki temel aksama, bir istismar filmini yeniden deneyimlemekten çok, karikatürize eder tavır sergilemesi. İlk yarısının yarattığı şaşırtıcı hayal kırıklığından sonra, filmin ikinci bölümü parodi kıvamı ile prim yapmaya çalışıyor, klişelere yükleniyor,kahkahalar attırıyor. Başaramıyor mu,başarıyor.. Hatta eminim bir çok bakış açısından, Rodriguez’in ‘grindhouse’culuk oyununun kurallarına daha sadık kaldığı görülüyor. Bu yönden okuyunca, Rodriguez şüphesiz ödevini iyi yapmakla kalmıyor, görmeden geçilmemesi gereken bir sinema deneyimi yaratıyor.

Her şeyden önce Planet Terror’da, Death Proof’ta olduğu gibi,birbirinden renkli karakterler var. Death Proof’taki kadın karakterler, diyalog lezzeti farkı ile filmi daha iyi yerlere taşısa da, Planet Terror’da da şimdiden kült sayılabilecek Cherry karakteri ile Rose Mc Gowan, ilk bakışta filmin bir numaralı kozunu oynuyor. İkincisi ise şüphesiz, kendi seçtiği rolü ile tecavüzcü Tarantino. Ailenin diğer dikkat çeken fertleri ; Freddy Rodríguez, Marley Shelton,Tom Savini ile, cameolarını eksik etmeyen Bruce Willis, Lost’un Sayid’i Naveen Andrews, Black Eyed Peas’tan Stacy Ferguson..

Rahatlıkla « ortaya karışık » diye nitelendirebileceğimiz filmde, Rodriguez, senaryodan çok şovu hedef almış.İstismarın dozu sansürlenmiyor ve zombi (daha doğrusu ‘zombimsi'; 28 Weeks Later’da izlediğimiz virüslüler gibi, bunlar da gaz patlamasıyla deforme olmuş’ların sürüsü),aksiyon,kan,yakın plan yaralar,kopmuş organlar,cinsellik esirgenmeden bayağılık akıp gidiyor;hepsi bu. Bütün bunlar olurken, sizi filme bağlayabilecek ufak senaristik öğelere; aileden Bruce amcanın finale doğru açıklamasındaki mizah anlayışını, ve ‘dövüş dansı’ sahnelerinde Rose McGowan’ın oyunculuk şovunu besleyecek « useless talent » muhabbetini ekleyebiliriz. Ama zaten Carpenter sinemasını Rodriguez kadar sevenlerden,ve tabi ki zombi filmi denince akla ilk gelen Romero sinemasına aşina olanlardansanız, filmle kendiliğinden kucaklaşacaksınız..

Rodriguez’in tercihini,kendi yaratıcılığını bu karışıma malzeme etmemekten yana kullanması, filmi rakibi karşısında hükmen yenik duruma düşürüyor. Death Proof’ta, sinemasal nostalji ve B tipi film esprileri filmin temelini sağlamda tutarken, filmin gönül çelen artısı,her sahnede fark edilen ‘bir Tarantino filmi’ hissi olmuştu. Yine de Robert Rodriguez’in hakkını yememek lazım. ‘Ekipsiz Asi’miz, elinin altındaki kocaman ekip ve bütçeye rağmen, El Mariachi tavrından ödün vermiyor ve her şeyi yine kendi elleriyle yapıyor : senaryo, kurgu, görüntü yönetmenliği ve tabiî ki müzik (yine Carpenter’dan ilham alarak). Nihayetinde, aileye sadık fanatik kitleye, keyifli,eşi zor çekilir bir zombi fantezisi armağan ediyor.

Son olarak ; filmin açılış sahnesindeki Cherry’nin dansından itibaren, zaman zaman karşımıza çıkan tanıdık ayak planları,dövüş figürleri,güçlü kadın kahramanlar üzerine kurulu senaryo yapısı ve tanıdık diyalog kıvraklığı gibi öğelerle, belki de Rodriguez, sinema tarihinde göz kırptığı bütün film ve yönetmenler bir yana, en çok da Tarantino abisine saygı duruşunda duruyor. İster Death Proof ile Planet Terror’ı yarıştıralım kapıştıralım, ister Grindhouse’u bir bütün olarak benimseyip, hala vizyona ‘2 film birden’ girmemişliğine sövüyor olalım ; hep bir ağızdan Tarantino & Rodriguez kardeşlerin beraber oynamaya devam etmelerini umalım ki, daha da uç sinemasal deneyimlerin tadını çıkaralım..



Bir de show niteliğindeki ilk sahneyi izleyelim,neden bahsettiğimi anlayalım.

Nota Bene: Planet Terror çekimleri sırasında Rose aplaya aşık olan Rodriguez, 'Ekipsiz Asi" kitabında kendisine ne derece destek olduğunu okuduğumuz karısından ayrılıyor..Kendisini suçlayamayız.
 

©Copyright 2011 ... | TNB | Blogger Blog Templates