"Kitabı şu anda okuyorsanız, olması gerekenler zaten oluyordur…"
Acemi Yoginin El Kitabı’nın yazarı Esra E. Karaosmanoğlu, daha önsözden bile önce, çok etkilendiğim şu cümleyi kuruyor: "Kitabı şu anda okuyorsanız, olması gerekenler zaten oluyordur…" Nokta atışı, çünkü bu cümle aslında kitapta ne aradığımızı da ne bulacağımızı da özetliyor.
Biri bu kitabı eline aldıysa, yoga gibi uçsuz bucaksız duran ve bu yüzden göz korkutan bir dünyayı keşfetmeye göz koymuş, cesaret etmiş ve ilk adımı atmış demektir. Uzun zamandır uzaktan da olsa yoga okuyan biri olarak şunu söylemeliyim ki, işimiz gerçekten kolay değil. Ama zaten adı üzerinde, yoga bir yolculuk, yol uzun, çok yönü var. Bu yüzden yeni başlayan birinin neresinden tutacağını şaşırması çok doğal…
Acemi Yoginin El Kitabı, özünde, bu çaresiz çırpınışımızı duymuş bir Türk yoga eğitmeninin yazdığı; kolay okunur, kapsamlı, özet niteliğinde bir rehber. Dünyamıza iniş amacı, bildiğimizi sandığımızı, eşten dosttan medyadan oradan buradan duyduğumuzu, okuyup anlamadığımızı, emin olamayıp kaçtığımızı bize en rahat haliyle özetlemek.
Rahat ve mizahi anlatımını, Esra E. Karaosmanoğlu kitabının temel prensibi olarak benimsemiş. Spiritüel mevzular söz konusu olunca bünyelerin kendini ne kadar ciddiye alabildiğinin ve bunun sokaktaki adamın gözünden nasıl göründüğünün farkında olsa gerek :) Abartacak da kasılacak da bir şey yok diyor ve anlatmaya başlıyor…
Şu Yoga da neyin nesi kuzum?
Kitabın genel bilgiler içeren ilk bölümünün başlığı bu. “İnananlara ve inanmayanlara yoga”, “uzun saçlılara yoga”, “şişik kaslılara yoga” gibi sempatik alt başlıklar ile, yoga türlerini ve kişiye-kişiliğe özel yogaya başlama motivasyonlarını aktarıyor. İlerleyen bölümlerde, yerli bir eğitmenin tecrübelerini okumanın avantajını yaşamaya hemen başlıyoruz; laf arasında memleketteki merkezler hakkında ipucu ve tavsiyeler vermeyi ihmal etmiyor; elimizdeki kitap bir yol rehberine dönüşüyor.
Bölüm B, Yoga Felsefesi. Yoganın 5 prensibi, 8 basamağı, guru ruhu, kandalini, tantra ve oruçlar hakkında öğrenmek istediğimiz herşeyin özeti burada. Özellikle “Et yemek caiz midir” ve “Kebabın dayanılmaz hafifiliği” başlıklı beslenme ile ilgili bölümlerin çok faydasını gördüğümü belirtmeden geçmeyeyim…
Bölüm C’de duruşlara giriyoruz; duruşun anlamından, nasıl yapılır nasıl yapılmaz’ına; fiziksel yararlarının yanı sıra zihinsel yararlarına; dikkat edilmesi gerekenlerden zıt duruşlara, basit ve fazlasıyla yeterli bir kılavuz tadında.
Bölüm D, tamamen nefesler üzerine. Nefes teknikleri, gevşeme teknikleri, sonra da çakralar. Çakra mevzusu biraz karışık olduğu için bize şema bile yapmış. Bölüm E’de meditasyona uğruyoruz ve paketi tamamlıyoruz.
Don’t take yoga so seriously
Acemi Yogi’nin El Kitabı’nın sonunda, bir de kişisel izlenimler bölümü var. Esra E. Karaosmanoğlu öğrencilerine “Hayatınıza yoga girdikten sonra ne oldu?” sorusunu yönlendirmiş ve kısa ama ilham verici bir derleme hazırlamış. Bir diğer ek, “Meraklısına” yogik dünyadan biyografiler sunuyor. Kapanışta ise “sık kullanılan yoga terimleri” sözlüğü ile bize son bir kıyak yapıyor ve tozlu raflarda değil hep el altında bulunması gereken pratik bir kaynağa dönüşüyor.
Sonsöz. Popüler kültüre ve günlük hayatımıza paralel, basit, akıcı, yer yer eğlenceli anlatımıyla bize yogaya başlamak için ve başlarken bilmemiz gereken herşeyleri öğreten yazarın sön sözü yine kendinizi çok da kaptırmayın, çok da ciddiye almayın, kasmayın, keşfetmeye ve keyif almaya bakın oluyor. El kitabımız, kapattığımızda yogaya başlamaya çoktan karar vermiş olmamızla sonlanıyor. İlerleyen aylarda defalarca elimize alacağımız, bazı bölümleri tekrar tekrar okuyacağımız kesin!
Kişisel not - En sevdiğim Bölüm
Batı’nın yogayla tanışması, Woodstock kuşağının yogayı sahiplenmesi, Zen felsefesinin yayılmasında Beatles’ın önemi, Osho ve yoganın günümüzdeki algısını anlatan “”Herşey Woodstock Yüzünden” bölümü kişisel favorim, beklerim :)