'Dünyanın Sonuna Doğmuşum'

19.4.09





Aralık 2004’te çıkardığı ilk albümü ile çakal bir çıkış yaparak bol hayran ve bol düşman edinen Manga, ikinci albümü Şehr-i Hüzün ile “sessizlik sona erdi beyler” dedi. Albüm, 15 Nisan’da müzik marketlerin kasaya en yakın reyonunda yerini aldı, ancak Manga’nın kuruluşundan bugüne kadarki hikayesini belge(sel)leyen DVD’li versiyon henüz Caddebostan dolaylarındaki üç D&R’a da ulaşmadığından, albümü edinmek ve pek otoriter fikirlerimi paylaşmak için beklemedeyim. Şimdilik 'Dünyanın Sonuna Doğmuşum' hakkında birkaç cümlem var.


ÇIKIŞ PARÇASI

İkinci albümün çıkış parçası olarak, 'Dünyanın Sonuna Doğmuşum', oldukça risksiz bir seçim. Parçayı ilk dinlediğimde, herhalde Manga arayı 5 sene kadar açınca, öncelikle bir kendini hatırlatma gereği duymuş diye düşündüm. Grubun ilk çıkış parçası 'Bir Kadın Çizeceksin'in üzerine eklediği şey ise, pür arabesk’ten protest’e geçiş yapan şarkı sözleri olmuş. Sözleri Ferman Akgül, Birol Namoğlu, Haluk Kuruosman ve Yağmur Sarıgül’den oluşan kalabalık bir ekip tarafından yazılan parçanın her cümlesi, gerçekten de MSN’e kişisel ileti yapılır türden; buna “Kişisel neyim kaldı ki bir iletim olsun” da dahil. Tüketim toplumuna ve popüler kültüre (çok ironik çok!) geçiren güfte ekibini hiç ayak yapmadan tebrik etmek gerekiyor öncelikle..


KRİTİK-İ KLİP

İkinci tebrik kartım da, söz konusu parçanın klibi vesilesiyle, Manga’nın görsel sunumuna bugüne kadar bu denli özen ile yaklaşan zihniyet her kiminse, ona gidiyor. İlk albümünün maskotu Spa’dan, ödüllü videolarına kadar, grubun müziğindeki ticari zekası, istikrarlı olarak görsellerine de yansıtıldı. Bu albüm ile birlikte, kaide bozulmadığı gibi, daha da ileriye götürülmüş. Art work, gururumuz tasarımcımız Emrah Yücel’in kardeşi Erdem Yücel tarafından tasarlanırken, albüm ve promo fotoğrafları Charles Richards, Cemil Ağacıkoğlu ve Marton Magocsi tarafından çekilmiş. Üstüme esas vazife ise, yine iyi para yatırılmış olan 'Dünyanın Sonuna Doğmuşum' videosu.





Televizyondaki yarışma programı-reality show salgını üzerinden, parçanın sözlerine paralel olarak taşlama yapan klibin konsepti, grubun menajerinin fikriymiş. Konsept gereği kullanılan dekor, set, figürasyon ve post prodüksiyonu ile ülkemiz klip piyasası çerçevesinde değerlendirildiğinde oldukça çılgın bir prodüksiyona sahip. Bu krizde bu masrafı gerektiren senaryo çok mu iyiymiş, Manga biraz geriden gelmiyor muymuş, aynı konsept üzerinden hem daha mizahi hem daha çarpıcı fikirler üretilemez miymiş, tartışılır.

Yaratıcılığı ortalama bir takdirle bir kenara koyarsak, tartışılmaz olan, videonun kalitesi. Öncelikle, dikkat çekiciliğini sadece konseptine değil, görüntü kalitesine ve renklerinin göz alıcılığına borçlu. Yönetmen, Pearl Jam, Radiohead, Slipknot, Korn gibi bir çok ünlü grubun klibinde görüntü yönetmenliği yapan; Türkiye’de de bir çok reklamın yanı sıra, Emre Aydın gibi en paralı pullu müzisyenlerin kliplerinde imzası bulunan Yon Thomas. Kendisi, daha ilk sahnesi ile beni fena yakalamış biri: Türk Rock kliplerinde görmeye alıştığımız ve hatta boyun eğdiğimiz ‘çamur’luktan çok uzak bir resim, ‘elimdeki kumandam hayatıma kumandan’ rolüne görsel olarak çok iyi yakışmış Vedat Özdemiroğlu ve ilk 30 saniye boyunca grubun görünmemesi.

Lezzetini klibin sonuna kadar koruyan senaryolu sahnelerde ufak tefek rollerle yer alan grubun, tabi ki bir de performans sekansı var. Videonun yegane defosu olarak gördüğüm bu bölümünde, Manga sanki bir olgun yansıtılmış; ya da yanlış yansıtılmış… Grup, gazından ödün vermeseymiş ve montaj daha dinamik tutulsaymış, parçaya daha çok fayda sağlarmış. Defo demişken, bir de tabi ‘Esra-Ceyda kardeşlerin Manga klibinde ne işi var’ konulu tartışmaya değinmek gerekiyor, ki kanımca çoğu hareketi ironik olan grubun ‘Dünyanın Sonuna Doğmuşum’ ortamında hiç de sırıtmıyor…

Emeği geçen herkesin eline sağlık, kesesine bereket dilerken; çekimleri Budapeşte’de yapılmış hal-i hazır bekletilen videosu Cevapsız Sorular’ı da izlemek için sabırsızlandığımı belirtir, bir Manga vecizesi ile noktalarım şu yazımı: “Bazen televizyonu bırakıp gökyüzüne bakmamız gerekiyor.”


!!NOTA BENE!!
Yazıya bir türlü iliştiremediğim çok önemli bir diğer gözlemim: davulcunun saçları nefis olmuş.

 

©Copyright 2011 ... | TNB | Blogger Blog Templates