"Vacancy": Yeni Bir Yönetmen Tanıyalım

5.7.07


İspanyol yapımı olması bakımından, vizyon tercihimde geçen hafta Fragile isimli film öne geçecek gibi duruyorken, son anda « AllyMcBeal’la olmaz bu işler » önsezisiyle slasher ihtiyacımı Vacancy ile gidermeye karar verdim ve bu vesileyle Nimród Antal abiyle (73’lüymüş kendisi) tanışmış oldum. Kendisi ilk filmi « Kontroll » ile bi dolu ödül almış, Los Angeles doğumlu Macar asıllı, bir orda bir burada sinema okumuş, açılış uzun metrajı çılgınca « özgün » bulunmuş ve derhal Hollywood’a transfer olmuş. Kısıtlı hafızam sebebiyle,bu « Macar sinemasının geleceği » genç abinin ismi sound bakımından pek aklımda kalmayacağa benziyor,kasmaya değer mi değmez mi karar vermek için elinde Kontrol dvd’si bulunan arkadaşlardan yardım bekliyorum..

En effet, Vacancy, snuff dokundurması ve daha jenerikten itibaren Hitchcock’vari (seviyorum işte !) yönüyle ufaktan beni yakalasa da, slasher deliliğimi doyurmadı. Bildiğimiz b’ye yakın ıssız motel filmimizde, Bates Motel rolünde Pinewood Motel’i, Norman Bates rolünde Mason karakterini izledik. Talihsiz çiftimizin motele ilk girdikleri sahnede Mason’ın masasındaki iki adet kuş figürü, atmosferle birleşip 'aha da Hitchcock' dedirtti ve bünyede heyecan yarattı. Hakikaten de, Hitchcock’un klasik sinemasının en sevdiğimiz yönü olan uzuuun uzun karakter tanıtma ritüeli, filmin ilk yarısında öne çıktı, gerilim yavaş yavaş, sindire sindire gelişti, sonra aktüel uyumu sağlayarak, kıvamına «cöö!» efektleri ekledi, lakin müzik hiç dozunu aşmadı, film son dakikaya kadar minimalist kaldı ve belli bir miktar sevgiyi hak etti. Karakterler demişken, çiftin laf sokuşma diyaloglarının sağlamlığını söylemeden geçemeyeceğim. Senaryo, aslında, genel slasher saçmalıklarına göre son derece sağlam bir yere sırtını dayamış: Hikayenin ‘neden’i hiç saçmalamıyor, elemanlar filmi izlediğimiz 80 dk. (evet, kısa) boyunca sebepsiz derhal öldürülmüyor da değil; snuff’çı amcalar yalnızca cinayeti değil, ön hazırlıkları, korkmaları, çırpınmaları da çekme derdinde. Bu vesileyle onlar kendi filmlerini korkunçlaştırmaya çalıştıkça, bizim filmimiz daha korkunç olabilirdi diye düşünüyorum. Hatta ben olsam (eywaaah) iki filmi paralel kurgu götürürdüm. Hatta hatta sadece çiftimizin snuff görüntüleri daha kral olurdu, zaten blairwitch’ten sonra niye bir akim patlamadı, hala anlayabilmiş değilim. Başka bir filmi anmış bulunmuşken, 8mm ve Tez’e de selam çakar, Schumacher ve Amenabar abilerimin gözlerinden öperim.

Özetle efenim, filmin hikayesi, hele hele Altıncı His sonrası sürpriz final modasından sonra hiç kesmeyen finali filmi vasatta bıraksa da, beğenilmeyecek yanları yok değil, mesela görüntü yönetimi de gayet keyifli, kontrastlar dorukta, leziz. İlaveten klostrofobi insana baya geçiyor, gerilim desteği veriyor; kamera hareketleri tek mekan dezavantajını ( Hitchcock’a saygı durusu vol.3467346) yerli yerinde siliyor. Yine de kişisel fikrim, tür ıssız motel filmiyse, hele bir de Psyco’dan yiyorsak, yeni arkadaşımız Nimród Antal’in filmi, İdentity gibi bir doruk noktasından sonra gereksiz ve olmamış kalıyor. Yine de Kontroll dvd’si bulmak lazım tabi..
 

©Copyright 2011 ... | TNB | Blogger Blog Templates