O kadar burada yaşıyoruz ki (evet beyler de öyle hissediyormuş 2 gündür), rutinlerimiz bile oluştu. Öğle yemeği yemiyoruz, akşam yemeğinde italian tercih ediyoruz. Bu akşam Özgür dünkü az pişmiş beef’i yerine well done, ergün spaghetti, gökçe calamari with chips’i tercih etti. Özgür’ün beef’i ve kendi kalamarlarım adına büyük konuşurum, gayet nefisti ve ilk 0,5lik Kölsch’ümü de indirmiştim. Akabinde bir diğer rutinimizi icra etmek üzere dondurmacıya gittik :) Bknz: Konseptin hastasıyız.
Gündüz Özgür’le Zoo çıkartması yaptığımızdan feci yorgunduk, daha doğrusu onun 3 ayak parmağı su toplamıştı, üstüne gitmedik zira ben içtikçe bu ikisi kafa oluyordu ve son içtiğim ‘madem ki almanım sokakta içerim’ başlıklı biram kendilerine iyi dokundu, kafalar güzel oldu. Eve dönerken içten içe internet var mıdır diye umuyorduk ama ‘lanet girsin’ ki yoktu. Geceden akılda kalanlar diğer replikler şu şekilde oldu:
Gündüz Özgür’le Zoo çıkartması yaptığımızdan feci yorgunduk, daha doğrusu onun 3 ayak parmağı su toplamıştı, üstüne gitmedik zira ben içtikçe bu ikisi kafa oluyordu ve son içtiğim ‘madem ki almanım sokakta içerim’ başlıklı biram kendilerine iyi dokundu, kafalar güzel oldu. Eve dönerken içten içe internet var mıdır diye umuyorduk ama ‘lanet girsin’ ki yoktu. Geceden akılda kalanlar diğer replikler şu şekilde oldu:
- - There are lots of big cats
- - Can i, me too?
- - We are sting there
NBs:
- - Doğal ortamlarda kendimi daha iyi hissetmem normal de zoo ortamında en iyi hissetmem nolcak? Nasıl olacak nasıl olacak?
- - Bugün hava bayram gibiydi, Köln’e resmen güneşi getirdim, gitmemi istemiyorlar.
- - Yalnız şu trafik ışıkları cık cık ötmesin artık, bi germeye başladı hepimizi.
- - Her gece almanca bigbangtheory izleyerek uyuyup, almanca himym ile uyanıyorum..
- Zoo’da popcorner olasım var.
