2012, baştan "geçmiş" kokarak geldi. Yeni yılda nasılsa kendimi eskiden yaptığım işi yaparak, eskiden birlikte yaptığım insanlarla yaparak buldum. Herkesin ev dediği şey benim hissiyatta neymiş öğrenmiş oldum. "Eski" diyorum, çünkü kabullenmiştim geçtiklerini. Kendimi geçmişte buldum, bugünden bu yana ilk kez huzur buldum.
Deminki paragrafı yazmak istedim çünkü benim için önemli. Nasıl beceriyorum bilmiyorum ama benim için her şeyler önemli. Bu ara ev hapsindeyim mesela, o yüzden raynaud disease de sadece önemli değil anlamlı da. Onun sayesinde, bugünden bu yana 'yaşamak istiyorum' dediğim hayatın tam ortasına düştüm. Kondum. Hiç de yanılmamışım, çok da haklıymışım, böyle mutlu olacakmışım.
Burda bir an bile mutsuz olmuyorum, ama bir an için bugünü de bi özlüyorum. Çok az bugüne de dönmek istiyorum, ara sıra, tadımlık. Sonra; bugünden bir gün önce, geçmiş için aynı şeyi hissettiğimi fark ediyorum. Demek ki, bir o-bir bu; demek ki sürekli flashback olmalı, ama hep karmakarışmalı bu işin kurgusu.
Diyeceğim şudur ki; gelecek olmadı yeni bi yılda da, bu yazıda da: Hep bi dönüş hep bi dönüş! Başım dönmüyor, alışığım ben, seviyorum ben. Sadece, hep herşeyleri birden yapmak istemekten biraz hallendim bu akşamüstü. Sevgili zaman -akşamüstü, demin, geçmiş, dün, bugün, gelecek, falan, filan-, keşke hiç olmasan da karışmasam; keşke hep daha çok olsan. Hepsinde olsam.