20'lerden 30'a Öğütler
Her sene, her doğum gününde, aynı kafaya girerim: O gün, o yaşın boyunca doğru ve yanlış yaptığın her şeyin özetidir, sıkıştırılmış halidir, bak buraya vardın'ıdır. O yüzden pek sevmem doğum günlerimi :)
Bu sene en bombası: 30! Bir yaşın değil, 20'li yaşların beni getirdiği gün. 10 yılın bilançosu!
Bir haftadır "20'lerin son bilmem nesi" yazıp duruyorum oraya buraya. Garip bir şekilde, 30'lara kadar yaşlandığıma üzüleceğime, "atlattık" kafasındayım. Öncelikle ölmedim, benim kadar sık sağlık sorunu yaşayan bi bünye için büyük başarı :) Şimdi "30'a öğütler" diye bi başlık atınca fark ettim ki, daha bir sürü şeyden sağ çıkmışım, kocaman kocaman inatlardan mesela. Bu iki cümleyi birleştirip arkaya bakınca, çok yorgun bi adam var tabi, normal. O zaman başlasın bakalım 30'a öğütler...
Öğüt 1: İnat, sakat. Kendi yazdığın bir yazının ilk cümlesini okuyup, "olmadı bu" diyebilmek lazım. Okudun mu? Hah, bak olmamış işte. Olmamışsa, olmasın işte. Olmamış şeyler hakkında "sağlık olsun" diyorlar ya, öyle deyip geçemezsen sağlığını bozduğundan galiba :)
Öğüt 2: Herşey pek tesadüf. Zorlamadan, hırpalamadan. Ne güzel aslında. Söz dinleyene tabi. Bu kadar büyümüşsek, "söz vermişti"leri bırakıp tesadüfleri mi takip etmeli sanki... Söz uçar, anı kalır sevgili 30. En son en güzel anımı hatırlayamadım mı? Bekleme yapma, boş yerlere doğru ilerle. Anlaşıldı ki gelecek diye bir şey yok. Gelecek sendin, bak geldin :)
Öğüt 3: İyi insanlar var, küsme bu kadar. Seni şaşırtamayanlar, buna kapasitesi olmayanlar. Bunu da, onu da böyle kabul et. Siktir et.
Öğüt 4: Herşeyi kabul et. Olgunluk da, çocukluk da o demek.
Son Öğüt: Küçükken 30 yaşın hakkındaki tek tahminini aklından çıkarma. Hemen "küçükken" olduğun insan ol mesela. Geri geri gel, ben arkanı kolluyorum; başarısızlıktan aldığım güçle konuşuyorum.
Bugün öğrendiklerimi unutmayacağın yıllar diliyorum :)
Title
Author description.......................